Seçim sonrası Cumhur İttifakı’nın oylarındaki düşüş AK Parti ve MHP içinde değerlendirmeleri ve tasfiyeleri de gündeme getirdi. Sözcü yazarı Aytunç Erkin, AK Parti içinde “milletten koptuk” değerlendirmeleri yapanların 2002 ayarlarına dönülmesini savunduklarını belirtti. Erkin, Devlet Bahçeli’nin son çıkışlarının AK Parti içindeki tartışmalara yönilik olarak okunabileceğini yazdı. Erkin’in “Bahçeli’nin mesajı Özel’e mi AKP’ye mi?” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Gelinen noktada AKP içinde ne tartışması yaşanıyor: ‘Devlet partisi olduk milletten koptuk.’ Bu tespiti yapanların çoğunun MHP ile olan ittifaktan rahatsız olduğunu söylemek yanlış olmaz ve ‘2002 ayarlarına, muhafazakar demokrat çizgiye dönmeyi’ de savunuyorlar. Hatta bazı yazarlar, örneğin Yeni Şafak’tan İsmail Kılıçarslan dedi ki: ‘AK Parti İslamcılardan kurtulmalı mı? Bu soruya, AK Parti Genel Merkezi’nde çok güçlü olduğunu düşünen bir ekip (çete mi demeliydim?) ile onların beslediği trol, ajans hesapları, köşe yazarları ve benzerlerinden oluşan bir toplam ‘evet’ diye cevap veriyor uzun süredir. (9 Nisan 2024)’ İktidarın muhafazakar kanadının medyasında bu yazıları okumaya başladık ve okumaya da devam edeceğiz.
İktidarın muhafazakar kanadının medyasında bu yazıları okumaya başladık ve okumaya da devam edeceğiz.
‘SİYASİ PARTİLER İSTİKRARI KURUMLARINDA SAĞLASIN’
Şimdi düne dönelim.
MHP lideri Bahçeli’nin bayramın birinci günü yaptığı açıklama mesajın sadece CHP’ye değil AKP’ye yani Erdoğan’a olduğunu da bizlere anlattı. Nasıl mı? Okuyalım: ‘Siyasi istikrarın sağlanmasının temeli ise partilerin siyasi istikrara kavuşmasına bağlıdır. Siyasi partilerimizde bir karmaşa, bir çatışma, birbirlerine karşı aşırı derecede fitne fesat iftiralarla yalan sömürüsü yapılmaktadır. Bu iyi değildir. O sebepten dolayı önümüzdeki günlerde siyasi partilerimiz siyasi istikrarı önce kendi kurumlarında sağlamak, sonra da ülkeye siyasi istikrar getirmek daha büyük bir Türkiye’nin inşasında ortak iradesini ortaya koyarak güçlü bir Türkiye’nin yükselişinde katkıda bulunmak olmalıdır.’
(…) Evet… Bugün Erdoğan’ın işi zor! Özellikle 15 Temmuz 2016’dan hemen önce MHP’yle başlayan işbirliği tartışılıyor, ekonomideki ağır sorunlarla uğraşıyor ve parti içerisinde ‘2002’ye dönelim’ diyenlerin baskısı var. Bakalım nasıl bir yol haritası benimseyecek?”
(HABER MERKEZİ)