Birdenbire yükselen hava sıcaklıkları bize iklim krizini tekrar hatırlattı. Oysa doğanın iyiliğini ve iklim değişikliği konusunu bunaltıcı hava koşullarıyla yüzleştiğimizde değil, her gün gündemde tutmamız gerekiyor. Öyle ki iklim krizi geleceğin değil, bugünün sorunu. Çözüm ise bu sorunun kaynağı biz insanların atacağı adımlardan geçiyor.
Bugün günlerden 12 Haziran 2024 yerine 1 Ocak 2025 olduğunu söylesem inanır mıydınız? Evet, bu yılın tüm kaynaklarını tükettik, bugünden sonra 2025 kaynakları ile beslenerek yaşayacağız. Dünya Limit Aşımı Günü, insanlığın bu yıl için doğanın bütçesini tükettiği tarihi işaret ediyor. Bu yıl ülkemizin limit aşım günü 11 Haziran olarak belirlendi. Geçtiğimiz yıla göre limitlerimizi 11 gün daha erken aştık. Şimdiden bir diğer yıla borçlandık da diyebiliriz.
İhtiyacımızdan fazlasını tüketmek, üretmekten çok israf etmek aslında geleceğimizden çalmak anlamına geliyor. Doğanın alarmına kulak verelim çünkü her geçen yıl doğal kaynak ihtiyacımız korkunç biçimde artıyor. Yağışların azalması, olması gerekenden fazla bir şekilde artan sıcaklıklar, tarım alanlarının daralması, artan nüfus ve gıda israfı burada birbirini etkileyen faktörler arasında. Hatırlayın, birey sağlığı aslında doğada saklı. Doğa ile uyum içinde yaşamak, daha iyi bir geleceğe sahip olmak için daha iyi bir gezegene ihtiyacımız var.
İklim iyimserliği
5 Haziran Çevre Günü’ydü. 2024 yılının teması ‘Ekosistem Restorasyonu’. Doğa için aklımızı kullanma zamanı. 13 bin 404 bitki ve hayvan türü ile biyoçeşitlilik açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biriyiz. İhtiyacımız olan sadece bunun farkında olmak, sevmek ve korumak.
Bu konuda herkesin yapabileceği şeyler var. Örneğin, dünyaca ünlü Coldplay 2021 yılında turnelerindeki nakliye, prodüksiyon kaynaklı karbon emisyonlarını yüzde 50 azaltacağını taahhüt etmişti. Geçtiğimiz günlerde grup, bazı yaratıcı ve ekolojik çözümleriyle iki yıllık turnenin ardından karbon ayak izinin bir önceki tura göre yüzde 59 daha düşük olduğunu duyurdu. Elektrikli bisikletlerdeki ve kinetik dans pistlerindeki gösteri pillerinin şarj edilmesi, ücretsiz su doldurma istasyonları, geri dönüştürülebilir malzemeler gibi pek çok aktivite ile farkındalık yaratmak hedefleniyor. Bu tarz adımların artması dileğiyle. Ekosistemi iyileştirmenin küçük ama etkisi büyük değişimlerle mümkün olduğuna inanıyorum çünkü ben bir iklim iyimseriyim…
Ekolojik okuryazarlık
Geleceği beslemek için tıpkı doğadaki her şeyin tohumla başlaması gibi tohum ekmemiz gerekiyor. Geçtiğimiz hafta Çevre Günü nedeniyle biyoçeşitlilik açısından çok kıymetli Kaz Dağları’ndayım. Sürdürülebilirlik ve doğanın dengesi konusunda çalışmalar yapan farklı isimlerle, fikir etkileyicileriyle, ilham verenlerle buluştuk, hep beraber ‘Hayata İyi Bakarız’ dedik. En önemlisi ise Ayvacık Çankaya İlkokulu’nda Ekolojik Okuryazarlık eğitimi alan çocuklarla bir araya geldik. Ekolojik Okuryazarlık projesini Hayat Holding, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü iş birliğiyle hayata geçirmişti. Proje şimdilik 3’üncü ve 4’üncü sınıf öğrencilerini kapsıyor. Fakat tek hedefi çocuklar değil; öğretmenler ve aileler de sürecin parçası. Seçilen okullar, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan kuraklık haritalarına göre belirleniyor ve 20 ildeki 600 okulda yürütülen proje ile sürdürülebilir bir dünyanın nasıl mümkün olacağı öğretiliyor. Biyoçeşitlilik, iklim ve iklim değişikliği, doğal kaynaklar, sürdürülebilirlik ve ekolojik okuryazarlık konularında çocukların bilgi seviyesinde yüzde 68’den yüzde 97’ye ulaşan bir artış olduğu projenin güncel ve sevindirici verileri arasında.
