Uzmanından “kene teması” uyarısı: Ölümcül sonuçlara yol açabilir!

Kene Isırıklarına Karşı Bilinçli Olunmalı!

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, vatandaşları kene temasları konusunda uyararak, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, kene ısırıklarıyla bulaşan ve ölümcül olabilen ciddi bir hastalıktır. Doğadan eve dönüşte vücudun mutlaka kene açısından kontrol edilmelidir. Eğer kene bulunursa, kesinlikle elle çıkarılmamalı, en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, kene ısırıklarının taşıdığı risklere dikkat çekerek, ölümcül enfeksiyonlara karşı vatandaşları bilinçli olmaya davet etti.

“Doğadan döndükten sonra vücut mutlaka kontrol edilmeli” 

Kenelerin sürekli doğada var olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Diktaş, “Keneler sıcak havalarda daha aktif hale gelir. İnsanlar sıcak havalarda daha fazla dışarı çıktığı için kene temasları da artar.

Özellikle İç Anadolu ve Kuzey Karadeniz gibi bölgelerde görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, kene ısırıklarıyla bulaşan ve ölümcül sonuçlara neden olabilen ciddi bir hastalıktır.

Doğadan eve dönüldüğünde kollar, bacaklar, sırt ve saçlı deri gibi açıkta kalan bölgelerde kene olup olmadığı mutlaka kontrol edilmelidir. Kene fark edilirse kesinlikle elle çıkarılmamalıdır.

Çünkü elle müdahale sırasında, kenenin taşıdığı mikroplar vücuda geçebilir.”

“Keneyi sağlık kuruluşunda çıkartın” 

Kene ısırığı tespit edildiğinde vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirten Doç. Dr. Diktaş, “Kene doğru şekilde çıkarılmazsa, taşıdığı virüsü insan vücuduna bulaştırabilir. Bu da ciddi sonuçlara yol açabilir. Kene kesinlikle bir sağlık profesyoneli tarafından çıkarılmalı ve ardından kontrol testleri yapılmalıdır” dedi.

Kene ısırığı sonrası hastalığın belirtilerinin bir haçin içinde ortaya çıkabileceğini aktaran Doç. Dr. Diktaş, şunları söyledi:

Yüksek ateş, halsizlik, yaygın kas ve eklem ağrıları görülebilir. Bu belirtiler, üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla benzeşir ancak ilerleyen hastalıklarda ciddi kanamalara ve iç organlarda rahatsızlıklara yol açabilir. Bu durumda ölümcül sonuçlarla karşılaşılabilir.” (DHA)

Related Posts

30 dakikalık koşuya eşdeğer: Bu 10 dakikalık aktivite, 1 ayda 3 kilo vermenizi sağlıyor

Koşuya saatlerce vakit ayırmadan kilo vermek mümkün mü? Spor koçu Jean-Baptiste Kapoudjian’a göre bu kesinlikle mümkün! Yalnızca 10 dakikalık bir aktivite, 30 dakikalık koşuya eşdeğer etki yaratabiliyor ve düzenli uygulandığında, 1 ayda yaklaşık 3 kilo kaybına yardımcı olabiliyor. Kapoudjian, bu eğlenceli ve etkili egzersizin tüm vücudu çalıştırarak vücut şekillendirmeye ve kondisyon artırmaya katkı sağladığını belirtiyor.

Çocukta, 12 yaşından önce başlayan ve altı aydan uzun süren belirtilere dikkat!

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nda (DEHB) hiperaktivite ve dürtüselliğin temel belirtiler olduğunu söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Yusuf Hüseyin, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) belirtileri ve tanı sürecinde kullanılan yöntemler hakkında bilgi verdi.

Her yıl 559 bin kişinin ölümüne yol açan hastane süper mikrobu plastikle besleniyor

Hastanelerde sıkça karşılaşılan süper mikrop Pseudomonas aeruginosa, tıbbi plastikleri yiyerek hayatta kalabiliyor. Brunel Üniversitesi’nden bilim insanlarının yürüttüğü ve Cell Reports dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, bu ölümcül bakteri, tıbbi cihazlarda kullanılan plastiklerle beslenerek hem daha uzun süre hayatta kalıyor hem de tedaviye karşı daha dirençli hale geliyor.

30:30:30 diyeti: Ayda 6 kilodan fazla vermenize yardımcı oluyor

Diyetisyen Emma Bardwell, bir ayda 6 kilodan fazla verdiren 30:30:30 diyeti hakkında bilgi verdi.

Bu nadir görülen kanser belirtisi sadece banyoda ortaya çıkıyor

Uzmanlar, safra yolu kanserinin (kolanjiyokarsinom) sessiz ilerleyip çoğu kez geç evrede teşhis edildiğine dikkat çekiyor. İlk uyarı işaretleri sıklıkla tuvalette ortaya çıkıyor; ancak sindirim veya idrar yolu problemleriyle karıştırılabildiği için gözden kaçabiliyor.

Son yıllarda yenidoğan sünneti tercih ediliyor! Her bebek için uygun mu?

Doğum sonrası ilk 28 günü kapsayan dönemde gerçekleştirilen yenidoğan sünneti, son yıllarda ailelerin de tercihi. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sinan Kılıç, operasyonun öncesi ve sonrası için ise dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu söylüyor.